İnternet ve Bilgisayar bağımlılığı, tıbbi bağımlılık arasına alındı. Hastaneye çok ağır, hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken çocuklar gelmeye başladı"
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, bilgisayar oyunu ve internet bağımlılığının giderek büyüyen bir tehlike olduğuna dikkati çekerek, "İnternet ve bilgisayar bağımlılığı, tıbbi bağımlılık arasına alındı. Hastaneye çok ağır, hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken çocuklar gelmeye başladı" dedi.
Bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin sorularını yanıtlayan Öktem, ekran karşısında çok fazla vakit geçiren çocukların gerçek dünyayı öğrenemediklerini söyledi. Sanal dünyanın, çocukların yalancı kişilikler geliştirmesinde de etkili olduğunu belirten Öktem, bu etkinin çocukların aileleri ve arkadaşlarıyla arasındaki paylaşımlara da yansıdığını kaydetti.
Öktem, ailelerin kendilerine en çok çocuklarını ekran karşısından kaldıramadıkları şikayetiyle başvurduklarını söyledi. Yaşamda her şeyin dengeli olarak verilmesi gerektiğini ifade eden Öktem, çocukların özellikle bilgisayar ekranı karşısında çok fazla vakit geçirmesinin ciddi sorunlara neden olabileceğini, böyle bir durumda da ailelerin mutlaka yardım alması gerektiğini vurguladı.
"Babamın bir canı varmış"
Küçük yaşlardan itibaren çok fazla bilgisayar oyunları oynayan çocukların yaşama karşı duyarsızlaştıklarını da belirten Öktem, bu çocukların yapaylıklar arasında büyüdüklerini ve gerçek dünyadaki duygulardan yoksun olduklarını söyledi.
Babasını kaybetmiş küçük bir çocuğun hayretler içinde kendisine "Babamın sadece bir canı varmış" dediğini anlatan Öktem, "Çocuklar, bilgisayar oyunlarındaki gibi bir tuşla tekrar yaşatılan kahramanların hayatlarıyla gerçek hayat arasındaki farkları algılamakta zorlanabiliyor" dedi.
Bu çocukların arkadaşlık, dostluk, paylaşım gibi duygulardan uzak yaşadıklarını anlatan Öktem, "Çocuklarımıza en çok onlarla paylaşımda bulunduğumuz zaman bir şeyler öğretebiliriz. Bu çocuklar ise odaya kapanıyorlar ve bilgisayarla vakit geçiriyorlar. Böylelikle ailenin deneyimi, ortak yaşantıları, olanakları da çocuklara sunulamamış oluyor" diye konuştu.
Öktem, güvenlik endişesiyle çocuklarının evde bilgisayar oynamasını mazur gören anneler de bulunduğunu hatırlatarak, bunun çocuk için ileride çok ciddi sorunlara neden olabileceğini söyledi. Öktem, özellikle internet kullanımının denetlenmemesi halinde, çocukların dışarıdaki tehlikelerle çok daha fazlasıyla karşılaşma olasılıkları bulunduğuna işaret etti.
"Vücut gelişimlerine de zarar veriyor"
Bilgisayar oyunlarının çocukların dışarıda geçirdikleri oyun zamanlarını da yok ettiğini belirten Öktem, çocukların pek çok şeyi oyunların kahramanları üzerinden yaşadıklarını söyledi.
Çocukların bilgisayar karşısında sadece parmakları ve gözlerini kullandıklarını kaydeden Öktem, "Bu oyunlarda bedensel hiçbir güç kullanılmadığı için çocukların vücutlarının gelişimleri de aksıyor. Kasları, göğüs kafesleri gelişmiyor. Kemik yapılarında da bozulmalar, eğrilikler ya da çarpıklıklar görülebiliyor" dedi.
Öktem, bilgisayar oyunları nedeniyle çocukların kilo almaya başladıklarını ya da yemek yemeyi unuttuğu için ciddi kilo kaybı yaşadıklarını anlattı. Çocukların bilgisayar karşısında ne yediğinin de farkında olmadığını ifade eden Öktem, "İnternet ve bilgisayar bağımlılığı tıbbi bağımlılık arasına da alındı. Çok önemli bir tanı olmaya başladı. Çok ağır, hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken çocuklar gelmeye başladı hastaneye" diye konuştu.
"OYUNLARDAKİ ŞİDDET, ŞİDDETE KARŞI DUYARSIZLAŞTIRIYOR"
Bilgisayar oyunlarının içerdiği en büyük tehlikenin, şiddet olduğunu vurgulayan Öktem, zaman zaman internet kafelerde çocukların konuşmalarını dinlediğini anlattı. Çocukların birbirlerine "sen kaç kişiyi öldürdün?", "O iyice ölmedi, bir daha ez iyice" dediklerini belirten Öktem, gerçek yaşamın yaşatma, düzeltme, iyileştirme üzerine kurulu olduğunu, ancak oyunların çocuklara gerçek yaşamın tam tersi değerleri öğrettiğini ifade etti. Öktem, bilgisayar oyunlarında sunulan şiddetin, çocuğun yaşam içerisindeki şiddete karşı duyarsızlaşmasına neden olduğunu bildirdi.
Herkesin çok ciddi bir biçimde "oyun" denilen şeyin amacının ve olumsuzluklarının farkında olması gerektiğini kaydeden Öktem, bu konuda toplumda bilinç yaratılması gerektiğini belirtti. Bunun, televizyonlarda yayınlanacak spotlar ya da oyunların üzerine yazılacak uyarılarla yapılmasının çok önemli olduğunu belirten Öktem, "Anne babanın da çocuğu denetlemesi şarttır" dedi.
BİLGİSAYAR OYUNLARININ OLUMLU ETKİLERİ
Çocukların hayatlarında oyunun çok önemli bir yeri olduğunu kaydeden Öktem, oyunun her türlüsünün çocukların sağlıklı gelişmeleri ve yetişmeleri için bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Bilgisayarlardaki bazı oyunların, çocukların gelişmelerine olumlu katkıları olduğunu ifade eden Öktem, "Çocuğun en iyi bildiği dil, oyun olduğu için teknolojiyi de oyunla öğreniyor. Oyunlar sayesinde çocukların tepki hızı artıyor.
Ayrıca bilgisayar oyunları öğrenmede en temel şey olan tekrar olanağı veriyor. Çocuk uzmanlaşana kadar o oyunu tekrar tekrar oynayabiliyor" dedi.
Bilgisayarlar aracılığıyla içine kapanık, çok arkadaşı olmayan çocuklar için de bir paylaşım ortamının yaşandığını belirten Öktem, "Ancak bu paylaşma sanal bir paylaşma. İnteraktif, etkileşimli oyunlar dediğimiz oyunlarda çocuk farklı bir kişiliğe bürünebiliyor, farklı bir kahramanın rolüne girebiliyor ama yapay da olsa, sanal da olsa bir dostluk, arkadaşlık kurulmuş oluyor" diye konuştu.